30 Ağustos 2016 Salı

Savaş Davulları

Savaş davulları mahallemizde çalmaya başladı.
Bu kimin savaşı ve esas amaçları nedir?
Emperyalistlere karşı olmadığı çok açık. Bu savaş, bölgede direnen ve yeni toplumun nüvelerini yeşerten, başta Kürtler olmak üzere, demokratik oluşuma karşıdır. IŞID bahane, Kürtleri ve demokratik oluşumu tasfiye etmek şahane!
Ortadoğu’da eski ittifaklar çökerken yeni ittifaklar kuruluyor. Aslında kimse ne istediğini tam olarak bilmiyor. Bilinen bir gerçek varsa askerî çözümlerin var olan sorunları daha karmaşık hâle getirmekten başka bir işe yaramadığıdır.
Bölgesel “ulus devlet”lerin kendi topraklarını koruma kaygısıyla yapacakları bölgesel ittifakların eskisi gibi güçlü ve kalıcı olacağı koşullar azaldı. Eski politikada ısrar, herkesin kendi alanını Kürtlere karşı korumak -bu alanlar aslında var olan Kürdistan’ın tamamıdır- günümüz koşullarında bir araya gelemeyen Kürt dinamiklerini tarihi bir karar almaya itebilir.
Dış politikası çökmüş ne olursa olsun Esad'sız Suriye ısrarından şimdilik vazgeçen Türkiye, sözde IŞID bahanesiyle Suriye topraklarında yedi gündür hedefe doğru ilerliyor. Bu hedef, direnen Kürtleri ve diğer halkların yaratmış oldukları yeni toplum nüvesinin tasfiyesidir. Bu tasfiyede baş hedef, PKK ve YPG özgürlük direnişçilerinin topyekûn fizikî tasfiyesiyle birlikte fizikî bir Kürt soykırımının yapılmasıdır.
Suriye’nin satranç tahtasında haksız bir bölgesel güç savaşı verilmektedir. Zaten yapılması düşünülen de birkaç taktik değişiklik gibi gözüküyor. Daha fazlası, adı konmamış bir dünya savaşının başlangıcı olacaktır.
Türkiye'nin tavrındaki ısrarı bir kıvılcım olabilir. Fransızlar ünlü donanmasını Akdeniz’e yolluyor ve çok iştahlılar, İngiltere Kıbrıs adasında mevcut uçak sayısını artırıyor, ikilem içinde, Almanya dengelerin dengesi politikası izlemeye devam ediyor, ABD, dünya lideri rolü gereği açıklamalar yapıyor aslında. Irak tecrübesiyle benzer bir savaşın içine direk girmek istemiyor, İran bölgenin kadim devleti olarak mezhepsel görünümlü ulusal çıkarlarını koruma peşinde, Rusya Akdeniz’e ulaşan stratejik mevzilerini koruma ve artırmanın hesapları içinde.
Emperyalistler ve bölge işbirlikçileri sahada kendisinden başka kimse yokmuş gibi davranıyor. Ortadoğu halklarının başta Kürt halkı ve Türk halkı olmak üzere tüm dünya halkları bu satranç savaşını izleyecek sanıyorlar, tam da bu noktada yanılıyorlar.
Bölgedeki mazlum halklar bu haksızlığı kabul etmezler.
Savaşın tüm acılarını her zaman olduğu gibi kadınlar ve çocuklar çekmekte, geride kapanmayacak dram ve yıkımlara yol açılarak insanlık bir kez daha katledilmektedir. Bu savaştan kim ne kazanacak ve Ortadoğu bataklığında yapılan her askerî müdahalenin daha büyük bir yıkım olduğu hâlâ görülmemekte ve gençlerimizi kaybetmekteyiz.
Bir Kürt kırımına karşı barış ve demokrasi bloğuna çok büyük görevler düşüyor. Ermeni kırımının günahına “ortak” olanlar, yeni bir Kürt kırımın günahına ortak olmasınlar. Bu savaş, emekçilerin ve halkların savaşı değildir ve Kürdistan halkının kırılmasına karşı direnilmelidir.
Tüm emperyalistler ve işbirlikçileri, savaş planlarınızdan ve bölgeden elinizi çekiniz! Savaşa ve Kürt soykırımına hayır!
Tevfik Özkorkmaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder