2 Ekim 2016 Pazar

Bahardan Sonra

Devrim-darbe-devrim dizgesi, sonrasında turuncu devrimler çağı 1980’lerin sonundan başlayıp bugüne geldi. Doğu Bloku’nun çöktüğü, Yeni Dünya Düzeni’nin ilân edildiği yıllar, bağlantısızlarda ilk serbest seçimlerin ve İslamcı partilerin başarısının yolunu açmıştı: Yugoslavya-Bosna’da SDA, Cezayir’de FİS.
Bu ülkelerin hâkim yapıları, Yugoslavya’da iç savaşla, Cezayir’de darbeyle cevap verdi. Bosna’da 3, Cezayir’de 8 sene sürecek iç savaş yaşandı. Bir diğer bağlantısız ülke Sudan’daysa tersi bir durum yaşanarak, darbeyi İslamcı parti yaptı. Turabi’nin sivil İslamcı partisi/Müslüman Kardeşler’in Sudan kolu, Ömer Beşir liderliğindeki subaylarla birlikte yönetimi ele geçirdi.
Cezayir’de darbenin şekli, seçim iptalidir. FİS iktidarı daha alamadan, seçimin ikinci turu yaptırılmadan, bir devlet darbesi gerçekleşir. Cezayir darbesi, iç savaşla sonuçlanan darbenin çok büyük bir örneğiydi.
15 Temmuz darbesinin de iç savaşı hedeflediği fikri var. Bir yönüyle, 8 yıllık iç savaşların 8 saate sıkışmış bir minyatürü olarak, evet. Cezayir’de darbeyi yapan cunta kendine “kökten kazımacılar” adını verir. İslamcıları kazıma düsturunu hem devlet içinde hem de sokakta uygular.
İlk saatlerden itibaren sokakta Çengelköy pastanelerinde adam vuran, bizzat devlet içinde infaza başlayan, özel harekâtı bombalayan yurtta sulhçular da benzer bir tablo çizdi.
Darbeye direnme hakkının sınırsız olacağı da darbe karşıtı cephede bir başlangıç olarak kendini belli eder: Darbe bitiminde olan linçlerin usulen bile kınanmaması, darbe sonrası tutuklanıp normal ölümle ölen sivil tutukluya dahi mezarlık yeri verilmemesi. “Her darbe bir iç savaştır” denir.
Bir iç savaş 8 saat değil 8 sene sürecek olursa, daha neler olabileceğini gösteren emareler bunlar. Usule değil esasa bakacak olursak, 15 Temmuz bahar vizyonuna uyar: Bir turuncu devrim olan -bir bahar olan- Akp deyişiyle, “sessiz devrim” olan uzun sürecin bir çatışmayla, bir birbirine girmeyle nihayete ermesi.
2011 Mısır: Devrimin ordu desteğiyle Mübarek’i indirişi. Aynı ordunun 2 sene sonra devrimcileri ve sivil hükümeti yıkması, ezmesi.
2011 Libya: Selefî mücahitlerle batıcı generallerin birlikte Kaddafi’yi indirişi. İç savaş bitince, yeni iç savaşta birbirlerinin üzerine yürümeleri.
2010’lar Türkiye: Türk sessiz devriminde Gülen’le Akp’nin Ergenekon koduyla eski egemenleri indirişi. Sonrasında sessiz devrimcilerin karşılıklı tasfiye sürecinde kılıçları çekmesi. Her üç örnekte de eskiyi indirenler, yenide birbirlerine karşı acil bir indirme-bindirme sürecine girdiler.
Baharın mütemmim cüzü haline gelen bu olay, geri addedilen/"Türkiye’yi model alsın” denilen ülkelerde değil, modelin kendisinde de yaşanmış oldu. Bu darbelerin ortaya çıkışında dış faktör, yani Amerika’nın iteklemesi mi daha baskındır? Yoksa turuncu devrimin-baharın doğası ille de bu darbeleri patlatacaktır?
Lideri alma tarzı turuncu devrimin-darbelerin ilki Sırbistan’dı. Yıl 2000. Miloseviç’i indiren turuncu devrimciler, batıyla yaptıkları-yapacakları yeni anlaşmalar zarfında, Miloseviç’ten farklıydılar. Onu indirip Lahey’e teslim etmek üzere anlaşmışlardı. Aşağı yukarı her turuncu devrimde-darbesinde bu yeni anlaşmalar, yeni koşullar masası açılır.
Türkiye’de de çok erken sayılabilecek bir tarihte, darbeden sadece 2-3 hafta sonra vaka gerçekleşti. Nato’ya selam çakan, “bizi Suriye’ye savaşa sokacaklardı” denilen darbecilerin darbesi kırılır kırılmaz, bu kez darbeyi kıranlar, ABD ile birlikte Suriye operasyonunu yapma hakkını ele aldı.
Yasin Şafak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder