17 Haziran 2015 Çarşamba

Boş Vakitlerde Kitap Okumak

Boş vakitlerde kitap okunmaz
Ve bir liseli için haftada bin soru şarttır
En işlemlisinden
Tekrarları da yapmayı unutmadan
Test alışkanlığı kazanmak.
Çocukken alışalım diye kıldırılan namazlara benzedi ortaokul dönemi
Liseye alışmak için planlamış stratejik konumu yüksek, bir demlik çay kadar sıcak
Geçti çocukluğum
Trigonometriden de bir şey anlayamadı
Liseli ergenler
Tanjant ismini duyunca
İlk defa Helikopter gören amazon yerlilerine döndü sivilceli atlar
Kişneyerek uyandırıldılar rüyalarından
Demir parmaklı zemin kat sınıflarında
Müdür yardımcıları hep gardiyanlara
Benzedi
Okullar hapishaneye
Aslında suçumuzda belliydi zaten
Pazar günlerimi mahveden
Kovboy filmlerindeki gibi
En fazla soruyu öldüren en iyi koşullu okula gidebilir dedi devlet
Bu vaat için hiçbir ergen katil olmadı
Hayatta kalabilmek için mücadele ettiler
En iyi at çiftliklerinin bulunduğu okullara koştu birçoğu.
Eşşeklerin de birçoğu atlaştı
Okullardaki kader mahkûmları için.
Ama hiçbirisi kuşağına açlıktan taş bağlamadı
Etrafı tellerle çevrili demir korkulukları olan binalar
Anne yüreği kadar sıcak tanıtıldı gelen misafirlere
Demli çaylar ikram edildi atlara bardaklarda
İnce belli olanlarından
Okul mahkûmlarına plastik bardaklar tahta kaşıklar reva görüldü
Ekmeleddin İhsanoğlu'nun aday olması kadar hayret vericiydi
Matematikten alınan yüksek notlar
Ama ben hep Haydar Baş çizgisinde devam ettim
Hep çok masumdum ve başarısız
Soruların hepsine hayat bahşettim
Çünkü felsefem buydu
Bir soruyu öldüren bütün soruları öldürmüş gibiydi
Anayasa kitapçığımda bu yazılıydı
Ve hiçbir zaman fırlatılmadı bu kitapçık
Eğer fırlatılsaydı kantin fiyatları tavan yapacaktı
Ve ölüm için hazırlanan kağıtlara 100 lira bağış istediler en zorunlu olanından
Psikolojik bunalımları yaşamak için zorla matematik derslerine girdik
10 günlük kriter koydu milli muhafız bakanı
Otobüsteki amcalar gibiydik dışarıda hayatlarımız farklıydı
Siyaset yapmadık rahatça kişneyebilmek için pasif direnişi öğrendik Mahatma Gandi’den
Haftada bir kestiğimiz sakallara laf yaptı müşriklerin muhafız alayları
Hayatım Ahmet ile Magdy arasındaki farkı anlamakla geçti
Hiçbir zaman beslendiğim eski kaynak sularından vazgeçemedim
Magdy de öyleydi sanki
Magdy de makbul olanı yaptı sanki en makbulünden
Ama ikisini de anlayamadık zihnimizin en açık olduğu anlarda
Eğitim yuvası denilen yerleri hep bir zorunluluk olarak gördük
Sadece bu yüzden çok bunaldık
Hepimiz telaşlı ve ürkek bir ceylan gibiydik
Atlar at olarak yaşamaya devam ettiler
Kopya çekilen cinayetlerde
Aslında sorular öldürülmedi
Hayallerimiz soykırıma uğradı
Ve uğramaya devam ediyor demir parmaklı sınıflarda
Bir yusufçuğun sınıfta havalanmasını bekledik
Ama gardiyanların bağırmasından başka bir şey çıkmadı
Hakiki psikologlarla karşılaştık yanlış ideolojilere kaymıştı hayatları
Onlarda kendimizi aradık
Bir yusufçuk aradık onlarda
Bazıları cinayet işlemeyelim diye sorulara Uzakdoğu sporları öğretti
Radar sistemleri kuruldu kopya çekmeyelim diye sınav kâğıtlarına
Aramızdan bazı uyanık atlar vardı
Merkez sağ partilerine üye oldular
Bizlere kızgın yağlar döktüler kale surlarından
Onlar kahkaha atarak izlediler
Ve biz ağlamadık
Gardiyanlar cetvelleriyle bağırdılar
Ve biz ağlamadık
Biz ağlamadık ve onlar sinirlendiler
Sinirlendiler ve sinirlenmeye devam edecekler
Bir gün sinirleri patlayacak
Tımarhaneye kapatılacaklar
Ve demir parmaklıklar sökülecek
Muhammed Ali Özdemir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder