21 Haziran 2015 Pazar

Suriye'deki Vekalet Savaşı'nda Son Durum ve Cepheler

Burnumuzun hemen dibinde, en fazla sınırı paylaştığımız komşumuz Suriye'de 4 yıldır büyük bir savaş devam ediyor. Daha önce benzeri olmayan bir savaş... 30'dan fazla grup, 500'den fazla çatışma noktası ve yüz binlerce savaşçı...
Bölüm 1
Yukarıda da söylediğimiz gibi onlarca farklı grup ve yüzlerce farklı cephe olduğu için bunları ayrı başlıklar altında anlatmak daha mantıklı olacağını düşünerek, öncelikle burnumuzun hemen dibine, güney sınırımıza, yani Suriye'nin Kuzey hattına göz gezdirelim istedik:
Suriye Kuzey Sınırı Cepheleri ve Çatışmaları:
Genel olarak Kuzey hattı için şöyle bir haritayı doğru kabul edebiliriz (Kırmızı: Suriye Ordusu, Yeşil: Fetih Ordusu Bileşenleri (Nusra, Ahraru'ş-Şam gibi gruplardan oluşan bir çatı birliği), Siyah: İslam Devleti ya da bilinen kısaltmasıyla IŞİD, Sarı: YPG ve bazı noktalarda ÖSO birlikleri):

Lazkiye
Batıdan doğuya doğru gidecek olursak önce İdlib kırsalını ve Lazkiye'yi konuşmamız gerek. Lazkiye'de durum aylardır aynı ya da büyük bir değişiklik yok diyebiliriz.
Bölgedeki en sıcak nokta Nusra ve diğer militanların merkezi sayılabilecek Salma Beldesi. Bu belde yaklaşık 2 aydan beri güney tarafından kısmi olarak Suriye ordusunca kuşatılmış durumda. Bölge dağlık ve aşırı engebeli olduğundan iki taraf da zırhlılardan oldukça az yararlanıyor. İki taraf da nihai bir darbeyi geçen yılki Keseb savaşından beri vuramıyor. Özellikle Suriye Ordusu Lazkiye'yi ne pahasına olursa olsun savunacağını belirtiyor.
Militanlar ve diğer gruplar içinse Lazkiye denizle birleşme imkânı sağlıyor. Fakat arada aşmaları gereken onlarca engebeli nokta, yüz kadar bariyer ve on binlerce Suriye ordusu askeri var.
İdlib
Biraz daha batıdaki İdlib ve kırsalında ise Suriye'deki savaşın belki de en sert dönemi yaşanıyor.
Yukarıda bahsettiğimiz Fetih Ordusu adlı çatı örgüt altında toplanmış yaklaşık 10.000-13.000 arası militan nisan ayından bu yana çok büyük operasyonlar yapıyor.
Önce İdlib, ardından Cisr eş-Şugur ve Eriha'nın düşmesi ile birlikte İdlib kırsalında neredeyse tamamen hakimiyet kurdular.
Suriye ordusunu Frikka'ya kadar geri çekilmeye mecbur bırakan saldırılar şu sıralar devam ediyor.10 gün içerisinde 3 kez Frikka'yı almak için büyük saldırılar düzenleyen Fetih Ordusu şu ana kadar durdurulmuş durumda. Fakat bölgenin geleceği konusunda büyük belirsizlik var.
İdlib kenti düştüğünde Suriye ordusu kentin 2 km güneyindeki Mastume askeri kampına büyük bir yığınak yapmış, fakat bir süre sonra askerlerini geri çekmişti.
Ghab düzlüklerinden İdlib kentine kadar olan çıkık şeklindeki cephede durmanın daha fazla kayba neden olacağını düşünmüş olacaklar ki, birliklere Frikka'ya kadar çekilme emri verdiler. Şu an Suriye ordusu Frikka ve Ghab ovasında bir karşı saldırı için hazırlanıyor.
Yaklaşık iki ay içerisinde İdlib'in de kaderinin belli olacağı gözüküyor.
Halep
Buradan hemen Suriye'nin en önemli ikinci kenti olan Halep şehrine geçelim.
Halep, savaştan önce Suriye için ekonominin merkeziydi. Sanayi bölgeleri ve fabrikaları ile Suriye'nin kalkınma merkezlerinden birisiydi.
Savaş ile birlikte çoğu fabrika kapatıldı, yıkıldı ya da işlemez hale geldi. Fakat bir süre sonra ordu üstün duruma geçince sanayi bölgesi tekrar işlemeye başladı.
Böylesine büyük ve nüfuslu bir kent doğal olarak Suriye'deki grupların en önemli hedefi haline geldi.
Son duruma bakacak olursak kabaca şu harita üzerinden yorumlayabiliriz (Kırmızı: Suriye Ordusu, Yeşil: Nusra ve diğer gruplar, Gri: IŞİD, Sarı: YPG):

Görüldüğü üzere kentin büyük bölümünü Suriye ordusu kontrol ediyor. Sanayi bölgesi ve Yeni Halep bölgesi ordu kontrolünde. (Bu bölgeler için Halep'in can damarları diyebiliriz).
Ordu 4-5 ay önce çemberi kapatma hamlesinde bulunmuş, fakat en tepedeki Başköy'e kadar gelebilmiş ve devamını getirememişti. (Halep'te Handarat bölgesinde Hizbullah birlikleri de bulunuyor)
Şu an çatışmalar ise haritanın batısındaki Raşidiye ve civarında devam ediyor.
Kırsal ise genel olarak Nusra, Ahrar gibi gruplar ve IŞİD'in kontrolünde. IŞİD iki hafta kadar önce Azaz'a doğru bir saldırı başlatmış ve kısmen başarılı olmuş, Nusra'nın Türkiye'den gelen yardım hattını kesmişti.
Şu günlerde ise mazot-benzin akışını kesti (Nusra ile IŞİD arasında petrol pazarlığı devam ediyor.)
Halep'in Kuzey batısında bulunan Afrin bölgesi ise YPG kontrolünde ve şu an için çatışma yok. Hemen güneyindeki Nubl ve Zahra Alevi beldelerine ise militanlar 3 yıldır saldırıyor, fakat Hizbullah eğitimli yaklaşık 5.000 milis, büyük bir direnişle militanları bu iki beldeye sokmuyor.
Kobane-Tel Abyad-Haseke-Kamışlı hattı
YPG'nin Kobane zaferinden sonra ele geçirdiği psikolojik üstünlük ve koalisyon desteği Haseke ve Kobane arasını birleştirme şansı doğurdu. Batıda Kobane'den, doğuda ise Haseke'den ilerleyen YPG ve ÖSO birlikleri koalisyon uçakları desteğiyle IŞİD'i Tel Abyad'dan atarak iki bölgeyi birleştirdi. Şu an çatışmalar Rakka'nın kuzeyindeki Ayn Issa çevresinde devam ediyor. Bölgedeki IŞİD kaynakları bir kaç hafta içerisinde karşı saldırı yapacaklarını iddia ediyorlar.
Haseke güneyinde ise Suriye ordusu ve IŞİD arasında yaklaşık 3 haftadır şiddetli çatışmalar devam ediyor. Bir ara, şehre 2 km kadar yaklaşan IŞİD, Suriye ordusunun karşı taarruzuyla şehirden uzaklaştırılmıştı.
Kamışlı'da da YPG ve Suriye ordusu arasında irili ufaklı tartışmalar ve çatışmalar meydana geliyor. Şu an için durum sakin.
Şimdi ise kadrajı biraz daha aşağı indirip orta kısımda neler olup bittiğine bakalım.
Orta Cephe:

Haritanın bu kısmına baktığımızda ise bana en ilginç gelen nokta simsiyah alanda kalmış kırmızı bir alan ve bir uçak resmi. İşte burası Deyr ez-Zor. Çölün ortasında küçük bir belde ve önemli bir havaüssü.
IŞİD Rakka'yı ele geçirdiğinden beri gözünü buraya dikmişti. Hatta geçen yılın sonu, bu yılın başında epey bir ilerlemiş ve havaüssüne kadar gelmişti.
Fakat Şam'dan gelen Cumhuriyet Muhafızları'na ait 104. Hava İndirme Tugayı ve Komutan İssam Zahreddin saldırıları püskürtmüş ve IŞİD'i nehrin diğer tarafına kadar sürmüştü. Eşzamanlı olarak bölgedeki aşiretler orduyla birlikte hareket edeceğine söz vermiş ve yaklaşık 2.000 gençten oluşan bir milis ordusu kurulmuştu.
O günlerden bu zamana kadar sürekli çatışmanın yaşandığı Deyr ez-Zor'da ordu şu an rahatlamış durumda, IŞİD ise eskisine göre Deyr ez-Zor'u biraz daha rahat bırakmış gibi.
Palmira
Biraz daha sola kaydığımızda ise antik şehir Palmira'yı görüyoruz.
Geçen ay IŞİD bu şehre büyük bir saldırı gerçekleştirmiş, Suriye ordusu taşınabilir eserler Şam'a getirilinceye kadar direnmiş, ardından ise saldırılara karşı koyamayıp geri çekilmişti. Bölgedeki gaz istasyonları da IŞİD kontrolüne geçmiş oldu. Fakat 3 km kuzeybatıdaki Shaer ve Jazal istasyonlarını Suriye ordusu yaklaşık bir hafta önce tekrar ele geçirdi.
Şu an en yoğun çatışmalar ise haritada Palmira-İtriyah arasında kalan yarım çemberlik kısımda.
Rakka'dan gelen kuvvetler sürekli Hama ve Humus'a giden yolu zorluyor, arada ise Alevi köyleri bulunmakta. IŞİD oralara ulaştığında katliam yaşanabileceğinden ordu orayı asla bırakmıyor ve çok sert karşılık veriyor.
Çatışmalara rağmen bölgede fazla bir değişiklik yok. IŞİD'in ve Suriye ordusunun bulunduğu mevziler uzun zamandır aynı konumda. Ordunun en büyük avantajı ise Palmira-İtriya arasında IŞİD'i yarım ay şeklinde çevrelemiş konumda ve her yönden ateş üstünlüğüne sahip olması.
Humus
Şimdi ise en sola kayalım ve Homs yazısının üzerindeki yeşilliğe bakalım. Bu kısımda ise ÖSO ve Nusra militanları var.
Ordunun Hums taarruzu sırasında ÖSO militanlarının çoğu şehirden çıkarılıp etrafı sarılmıştı. Fakat etrafı sarılan grup küçük bir grup değil. Onun için temizlenmesi de kolay değil. Zaman zaman Suriye ordusu kuşatmayı daraltıyor, zaman zaman ise ÖSO'nun diğer uzantı grupları bariyerleri zorlayarak alanı genişletmeye çalışıyor. Grup tamamen çevrelendiği için ordu bu cepheye fazla yüklenmiyor.
Yılın başından bu yana yaklaşık 400 kişinin teslim olduğu söyleniyor. Biraz kuzeyinde ise Morek kırsalında ve Hama kırsalına açılan bölgede Fetih Ordusu ve Suriye ordusu arasında çatışmalar devam ediyor.
Fetih Ordusu Ghab ovasını ele geçirebilirse bana göre Lazkiye'den önceki hedef burası olacaktır. Fakat bu bariyerleri ve cepheleri geçebileceklerini düşünmüyorum
Dumayr Doğu kırsalı
Palmira'daki çatışmaların ardından IŞİD batıya doğru biraz daha ilerlemiş, Suriye ordusu da bu ilerlemeyi fırsata çevirerek bariyerlerini geriye çekerek Nusra, ÖSO militanlarıyla IŞİD militanlarının karşı karşıya gelmesini sağlamıştı. Bu bölgede Ordu-ÖSO, ÖSO-IŞİD, Ordu-IŞİD arasındaki çatışmalar devam ediyor. Burası diğer bölgelere kıyasla daha sakin.
Bölüm 2
Batı Cephesi:

Şimdi ise 2-3 ay öncesine kadar fazla aktif olmayan, fakat Hizbullah ve Suriye ordusunun 1.5 ay önce başlattığı temizlik operasyonuyla tekrar çatışmaların yoğunlaştığı batı cephesine bir bakalım.
Suriye ordusunun belki de en güçlü olduğu cephe. Tabi bu güce batı sınırında Hizbullah'ın büyük desteğini de katmak gerek. Tepe ve şehir savaşında bölgenin en iyilerinden diyebileceğimiz Hizbullah, Lübnan–Suriye sınırında özellikle Kalamun bölgesinde savaşın asıl ordusu olarak sahada bulunuyor.
Haritada belli olmasa da Kalamun'da büyük bir savaş sürüyor. Başka bir haritaya bakacak olursak gelişmeleri daha iyi anlayabiliriz:

Lübnan-Suriye sınırındaki bu sorunlu bölge 1 ay gibi kısa bir sürede bu hale geldi. Sarı kısımlar Hizbullah'ın ve Suriye ordusunun ele geçirdiği noktalar. Lübnan tarafında ise sadece Hizbullah'ın ele geçirdiği kısım diyebiliriz. Bu 1 aylık kısımda Kalamun'un Suriye tarafında kalan kısmının %80'i temizlendi, Nusra Cephesi ve diğer gruplar Suriye topraklarından çıkarıldı. Biraz daha kuzeyinde ise IŞİD'in elinde tuttuğu bölgeyi görüyoruz. Fakat önümüzdeki bir ay içerisinde buranın da temizleneceğini kuvvetle muhtemel.
Kalamun'dan biraz daha aşağıya inince Zabadani gözümüze çarpıyor. Şam kırsalındaki bu belde uzun zamandır Suriye ordusunun tam kuşatması altında. Uzun süredir operasyon yapılmıyor ve militanların teslim olması bekleniyor. Fakat bu gidişle en az bir yıl daha böyle kalacak gibi ya da Hizbullah ve Suriye ordusu Kalamun'dan sonra buraya yönelecektir.
Başkent: Şam
Biraz daha doğuya geçip Başkent Şam'a bakacak olursak uzun süredir cephelerin değişmediğini göreceğiz. Bölgede özellikle Ceyşü'l İslam (İslam Ordusu) diğer militanlara göre daha belirgin. Ordunun lideri konumundaki Zahran Alluş ise bu aralar Türkiye, İngiltere ve diğer ülkelerin istihbaratlarıyla görüşme halinde. Birkaç hafta önce İstanbul'daydı.

Şam'daki son durumu gösteren haritaya bakacak olursak, Doğu Guta ve Duma'nın yeşil renkli olduğunu, yani mevcut yönetim karşıtı militanların denetiminde olduğunu görebiliriz. Suriye ordusu tarafından tamamen çevrelenmiş bu bölgelerde çatışmalar sürüyor. Fakat bölgenin çok karışık ve sıkışık olması (Özellikle Cobar) mevzii kazanımını etkiliyor. Son 6 aydır iki tarafın da mevziilerinde büyük bir değişiklik yok. Neredeyse her binada, her katta bulunan keskin nişancılar ve makineli tüfekleri de unutmamak gerek. Eğer Suriye ordusu çevrelediği bu alanları tamamen temizlemek istiyorsa yüzlerce kaybı göze almalı. Aksi takdirde harita uzun süre böyle kalacak gözüküyor.
Suriye ordusu ise başkentte güvenliği sağlamada kararlı. Yaklaşık 60.000 asker Şam ve kırsalını koruyor. Güneyde Kuneytra, kuzeyde Kuseyr, doğuda Dumayr'dan başlayan güçlendirilmiş mevziler ve savunma hatlarının geçilmesi elbette kolay değil.
Kuneytra
Şam'ın güney batısına, Suriye'de savaş başlamadan önceki en önemli cepheye Kuneytra'ya bakalım:

Savaştan önce olası bir Suriye-İsrail ya da Lübnan-İsrail savaşında en önemli noktalardan birisi Kuneytra idi. İsrail'in işgalindeki Golan'ın hemen yanında olan Kuneytra'da Hem Suriye ordusunun hem de müttefiki Hizbullah'ın birer büyük birlikleri bulunmakta.
Üç ay önce Hizbullah ve Suriye ordusu Kuneytra'da büyük ilerleme kaydetmiş, fakat bir süre sonrası operasyonu durdurmuştu. Şu sıralarda ise Türkiye destekli Fetih Ordusu'na paralel olarak güneyde de militanlar birleşerek Kuneytra'ya saldırıyor. Saldırılar şiddetli şekilde devam ederken, yaralanan militanların bir kısmının İsrail'in Golan'daki sahra hastanelerinde tedavi edildiğini görüyoruz. Bu yazıyı hazırladığımız sıralarda da Kuneytra'da büyük çarpışmalar devam ediyordu. Şu an Suriye ordusuna bağlı olan Kuneytra Şahinleri Tugayı, Golan Tugayı ve Hizbullah birlikleri bölgeyi savunuyor.
Güney ve Güneybatı Cepheleri:

Bu cepheyi ise Ürdün ve Irak sınırı oluşturuyor. Öncelikle çatışmaların daha yoğun yaşandığı Dera hattından bahsedelim:
Dera hattı
Kesinlikle burası için Suriye'deki en ilginç cephelerden birisi diyebiliriz. En az İdlib ve Kuneytra kadar girintili, çıkıntılı olan bu cephede 6 ay öncesine kadar ordu taarruzu varken bu sıralarda militanlar saldırıyor.
Geçen hafta 52. Tuga'yı ele geçiren ÖSO birlikleri o günden beri Thalah hava üssüne yoğun saldırmasına rağmen büyük kayıplar vererek geri çekildi.
Havaüssünü Suriye ordusu ve Suveyda'dan gelen Dürzi milisler koruyor. Dürzi demişken küçük bir ekleme yapmak gerekir. Suriye'de yoğun olarak Suveyda'da bulunan Dürziler genel itibariyle bu güne kadar Suriye'deki savaşa duyarsız kaldı, fakat Suveyda doğudan IŞİD ve batıdan ÖSO saldırısına açık hale gelince silahlanma kararı aldı.
Yaklaşık 25.000 Dürzi milis silahlanarak ordu ile aynı saflarda savaşma kararı aldı. Bu kararı almasında Cumhuriyet Muhafızlarının Dürzi Komutanı İssam Zahreddin ve eski komutan Ebu Talal Nayıf'ın büyük etkisi oldu.
Bölgede savaş şiddetli şekilde devam ediyor.
Suriye'de Genel Durum/Genel Bakış:

Haritaya genel olarak baktığımızda en büyük alanın siyaha, yani IŞİD'e ait olduğunu görüyoruz.
Fakat bu noktaların % 80'ininde nüfus yoğunluğu çok düşük ve neredeyse tamamı çöl.
Bunun yanında petrol yataklarının yaklaşık %75'i IŞİD kontrolünde.
IŞİD Suriye'deki hemen her grupla çatışma halinde.Yakında YPG denetimindeki bölgeye ve Kuzey Halep kırsalına yeni bir IŞİD saldırı bekleniyor.
İkinci en büyük toprağın ise Suriye ordusu ve Suriye yönetiminde olduğunu görüyoruz. Nüfusun yaklaşık %75-80'i Suriye ordusunun kontrolündeki bölgelerde yaşıyor. Fabrikaların birçoğu ise Lazkiye'ye, Tartus'a ve Şam'a taşındı.
2015'e iyi başlayan ordu, özellikle İdlib ve Palmira kentlerinin düşmesiyle çok sayıda yerden geri çekildi, fakat ordunun İdlib kırsalına büyük bir operasyon başlatacağını şimdiden söyleyelim. Bunun yanında Humus doğusunda da orduya takviye yapılıyor. O bölgede de yeni bir operasyon bekleniyor.
Sarı ile temsil edilen YPG'nin ise Türkiye sınırında Kürt nüfusun bulunduğu noktalarda etkin olduğunu ve Kobane-Kamışlı arasında bir hat kurduğunu, ayrıca Halep'in kuzeybatısındaki Afrin'de de güçlü bir savunma hattıyla bölgeyi koruduğunu söylemek gerekir.
Yeşil ile temsil edilen gruplar ise Nusra'nın başını çektiği diğer gruplardan oluşuyor. Yaklaşık 30 farklı grup bazen birbiri ile savaşırken bazen de Fetih Ordusu gibi çatı ordular kurarak beraber Suriye ordusuna ve IŞİD'e karşı savaşıyor. Kuzeyde amaçları Lazkiye, güneyde ise Suveyda ve Dera kırsalı gibi görünüyor. Aynı şekilde Şam kırsalında ve birçok noktada kendini gösteriyor.
Dört yıldır savaş tüm hızıyla devam ediyor. Grupların sahadaki konumları sürekli değişiyor, bir taraf sürekli kazanım sağlıyor; fakat Suriye'deki bu savaşın kaybedeni ise her zaman kadınlar, çocuklar kısacası sivil halk oluyor.
Sıcak noktalarda bombardımanlar, çatışmalar sonucu evler, okullar ve binalar yok oluyor.
Asıl acı olanı ise bu savaşın henüz bitmeyeceği gerçeği.
Bir zamanlar Ortadoğu'nun en neşeli ülkelerinden Suriye'de şimdi acı, kan ve ölümden başka bir şey yok.
Bir sonraki yazıda daha güzel şeyleri konu almak dileğiyle…

Eren Dalkesen, İNTİZAR (Bölüm 1, Bölüm 2)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder