5 Haziran 2015 Cuma

Bugün Ne Gördüm?

Bugün ne gördüm:
Alana giden insanların yüzünde umut, başarı duygusu, özgüven, barış sarhoşluğu gördüm. Sümer Park’ın içinde anneler, çocuklar, bir gülü seyretmeye gelmiş kızlar... Alana uğradım sonra. Asfalt sakız gibiydi ayaklarımın altında, ama insanların yüzleri daha sıcaktı. Parka geri döndüm. Yaşlı adamların arasına oturdum. Bir dolunaya benzeyen seslerini duydum. İlk patlama duyuldu. Sanki herkesin beklediği bir sesti. Anladım. Kendimce panik olmasın diye "yok bir şey" dedim. Ama elim böğrümde. Sonra ikinci patlama. Yaşlı amcalar da "yok bir şey" dediler bir nehre bakar gibi. "Trafo patladı" dedik bu sefer Şahin’le. Trafo iki kez patlar mı!? Sonra parkın duvarının ardında yaralıları taşıyan gençler. İnsanlar kırgın bir eğriyle yavaş yavaş yürümeye başladılar. "Na, na, nekin" (hayır, hayır, yapmayın) dedim TOMA'lara doğru gitmeye çalışan gençlere. Biri "kopan ayak gördüm abi" dedi, omzuma dokunarak, "psikolojim çok bozuk!"
Alanı terk edenlerin gözlerinde bu kez kırgınlık, üzüntü, keder gördüm. "Türkiye'nin daha da esneteceğimiz sisteminde yerimiz yokmuş" diye baktı herkes.
Hedef Selahattin Demirtaş'tı aynı zamanda. İkinci bomba 30 metre ötesinde patlatıldı. Devlet elinden çıkma Güngören bombaları gibiydi plan. Önce bir ses bombası ya da düşük hasarlı bir bomba. Kalabalık oraya birikecek, ardından esas bomba. Amaç, katliam ve arkasından gelecek izdihamla insan kırımı. Halkın metanet ilmiyle yoğrulan kalbi olmasa, mezarlıkları yine genç ölüleriyle dolduracaktı efendiler.
Eğer Kürtlerin bu sistemde bir yeri olmayacaksa, bunun hesabını yapanlar büyük bir zararla kapatacaklar hesap defterlerini. Umutlu olacağız. Haklıyız da çünkü!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder