2 Haziran 2015 Salı

İkinci Yarı

Yaklaşıyor yaklaşmakta olan sandık…
Seçim yaklaşıyor ve Müslüman mahallesinde telaşlı, gergin bir hal var. Bunun, belirsizlikten kaynaklanan bir kaygı olduğu söylenebilir. Belirsizlik de siyasal iktidarın muhafaza edilip edilemeyeceğinin netleşmemesinden ya da bunun daha ne kadar sürebileceğinin kestirilememesinden kaynaklanıyor. Ne hazin değil mi; artık kaygılarımızı belirleyen en temel öğe, siyasal bir partinin akıbeti oluvermiş.
Kaygının öfkeye döndüğü noktada hedef ise daha çok "cehape" ya da "mehape" değil de "hedepe". Hepsine eşit bir eleştirel mesafe bile yok; niye? Çünkü mevcut iktidarın muhafazasını en fazla etkileyecek parti o. Bu bile kendi içinde bir acziyet hali değil mi?
Müslüman mahallesinin aktörlerinin figüranlaştığı, bu figüranlığın ise partizanlıkla belirginleştiği günler. Şüphesiz hepimiz için birçok ders barındırıyor.
Ama bir dönem sonra, siyasal iktidar kaybedildiğinde, hiç kimse çıkıp yenilginin faturasını "siyasallaşma"ya filan bağlamasın. Hayır, siz siyasallaşmıyorsunuz sevgili büyüklerimiz, kanaat önderlerimiz, abilerimiz… Siyasallaşmak bir tarafa, mevcut siyasal partiye ya da iktidara müdahil olacak kadar politik bir gücünüz, etkinliğiniz dahi yok. Son listelerin şekillenişi size bunu daha iyi anlatmış olmalı.
Tabii yöneticileriniz çok iyi gördü ki, bu saatten sonra sizin onlara bağımlılığınız, onların size olan ihtiyacıyla kıyas dahi kabul edecek kadar değil. İşte bu bağımlılığınız dolayısıyla sizin iradesizliğinizi diledikleri gibi kullanıyorlar. Bildiriler hazırlıyorlar ve altını imzalıyorsunuz. Ulaşabildiğiniz her yerde ve ortamda gönüllü parti propagandası yapıyorsunuz. Çünkü başka çareniz kalmadı. Mevcut düzene bağımlı hale geldiğinizi düşünüyorsunuz ve bunun dışında bir düşünme biçiminiz kalmadı.
"Kazanım" dediğiniz şeylerin büyük çoğunluğunun arkasında sizin öz iradeniz yok, size devlet imkânlarıyla sunulan şeyler. Bunun farkındasınız ve bir siyasal iktidar değişikliğinde bunları kaybedeceğinizi de görüyorsunuz.
Bu saatten sonra ne yaparsanız yapın, akıp giden zamanı geri döndürme şansınız yok. Bu siyasal iktidarı daha fazla ayakta tutma imkânınız da yok. Zaten desteğinizle ayakta değildi ki, sizin desteğinizle ayakta kalmaya devam etsin. İşin kötüsü, ona verdiğiniz bu açık destek, kendi cemaatçikleriniz dışında kalan geniş kesimlere yabancılaşmanızdan başka bir sonuca da yol açmıyor.
Anlaşılan o ki, seçim sonuçları sizin için gerçekten çok önemli. Bu yüzden şu an tüm enerjinizi oy toplamak için harcıyorsunuz, insanları ikna etmek için koşturuyorsunuz. Keşke iş bu noktalara varmadan kendinizi koruyabileceğiniz bir yerde gidişata mesafelenebilseydiniz, artık geç, hem de çok.
Bu oyalandığınız oyunun uzatmalarına yaklaştığımızı görebilmenizi çok isterdim. "İkinci yarı" değil, uzatmalardayız. En fazla bunun ikinci yarısı olabilir ki, o da uzun sürmüyor, bilesiniz.
Doğrusunu ise şüphesiz Allah bilir.
Beytullah Emrah Yüce

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder