“Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dine çevir. Allah'ın insanlar üzerinde yarattığı fıtrata sımsıkı tutun. Allah'ın yaratmasında hiçbir değiştirme yoktur. İşte bu dosdoğru dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler.” [Rum Suresi 30 Ayet]
Bu yolda yüzümüzü ona çevirmeliyiz. Bu yoldan gelmek yani kemalete erecek yoldan gelmek için yol yöntem bilmek gerekir. Yol yöntem dindedir.
Allah aşkı canınla yorulmuştur
Senin ruhun ilahidir
Bütünüyle ondansın
Onun tarafına yönelmişsin
Küfre düşme
Küfür yolu çıkmaz bir yere
Huzur istersen içine bak
İlahi kudret ordadır
Hakka yönel
Ondan başka asaleti olan yoktur
Yesari doğru sözün söyler
Asaleti senden bekler
Ey insanoğlu
Yesari Baba
“Bu böyledir. Çünkü Allah hakkın ta kendisidir. Onu bırakıp da yaptıkları ise batıldır. Şüphesiz Allah yücedir, büyüktür.” [Lokman Suresi 30.Ayet]
“İnsanın yürümesi iki ayaküstünde ya da hayvanların dört ayak üzerinde fıtratlarının gereğidir. Şimdi, yüzüstü kapanarak düşe kalka yürüyen mi daha doğru gider, yoksa dosdoğru bir yolda dimdik yürüyen mi?” [Mülk Suresi 22. Ayet]
Bak bakalım
Canın zaruret içinde
Nereye doğru yönelmiştir
Gidilmekten istene o yerdir
Her şeyden ümitsiz olduğun yer
Tek ümidin ora olan yer
Sebeplerden yüz çevirdiğin yer
Tüm fakirliğini hissettiğin yerde
Yüzün kime dönük?
Kimden yardım istersin?
Hem O
Hem orasıdır
Vaziyetinin zaruret dışında kalsın
Bunun tek yolu
Özünü fakir tut
Fakirlik marifetinin gölgesi de olmaktır
Şunu bilesin ki sebepler bir hiçtir
Kendin de hiçsin
Her şey O'dur
Yesari der
Özün ona sakla
Gerçek yar odur
Yesari Baba
Onu mu tasavvur etmek istersin? Vakit gecedir ve her yer karanlık. Şiddetli yağmur, şimşek, gök gürültüsü ve fırtına. Sen denizin ortasında bir liman ararsın. Dalgalarda ceviz kabuğuna dönmüş bu gemide.
Elinden bişey gelmez avuçlarını açar O'na sığınırsın.
İnsan bütün kayıplarda yoksunluklarda gözler yaşlı, gönüller kırık, eller göğe doğru kalkmış dudaklar “Ya Hak!” derler. Mırıldanarak tüm sevdikleri için sağlık şifa dilerler. Ölmüşlerse rahmet.
“Onları (denizde) bir dalga gölgelikler gibi kapladığında, dini Allah'a has kılarak ona yalvarırlar. Allah onları kurtarıp karaya çıkarınca, onlardan bir kısmı orta yolu tutar. Bizim ayetlerimizi ise ancak son derece kaypak, son derece nankör olanlar inkâr eder.” [Lokman Suresi 32 Ayet]
Fıtrat sebep arayan sebep bulandır. Yetişkinlikten buluğ çağına, hatta çocukluğa kadar illetu'l-ilel'dir.
Sebeplerin sebebi yani.
Çocukluk büluğ ve yetişkinlik bu arayışla geçer.
O'nu arayan O'nu isteyendir. Çünkü Hak onu kendini araması bulması için sevgiden yaratmış. Sevgiye yönelen iyiye, güzele, nura dönük yaratmıştır. Canlar cananını bulmak ister.
İnsan güzellik sıfatlarıyla donatılmıştır. Güzellik sıfatlarını arar. İnsanlar arasında çirkinlikleri seveni bulamazsın. Hepsi iyilik ve güzellikle cezb olur.
Mutlak Kemal bunu ister. Canın susamıştır. Bu susuzluk ancak onla giderilir.
“Onlar, inananlar ve kalpleri Allah'ı anmakla huzura kavuşanlardır. Biliniz ki, kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur.” [Rad Suresi 28. Ayet]
Onu zikretmek ve anmak gönle huzur verir. İlim mi daha iyi cehalet mi? Güzellik mi daha iyi çirkinlik mi? Kemal mi daha iyi yoksa noksanlık mı?
Sıfatı zatının aynısı olduğuna göre sen o zata susamışlığı ara çünkü: “En güzel isimler Allah'ındır.” [Araf Suresi 180 ayet]
Nutfeye peri gibi bir suret verir,
Suya bu sureti veren kimdir?!
Sadi
“Kim iyilik yaparak kendini Allah'a teslim ederse, şüphesiz en sağlam kulpa tutunmuştur. İşlerin sonu ancak Allah'a varır.” [Lokman Suresi 22. Ayet]
O*
O gece boyu beklediğin
ancak gün ağarırken
bulabildiğin o serinliktir
O ter içinde gecenin
sabahındadır
O sabahın alacakaranlık esintisinde
hafiften kıpırdanan yapraktadır
O yalnız gecende
onla olduğundur
O karanlık içinde
beklenen aydınlıktır
O güneşindir
hem karşıladığın
hem uğurladığın
O boyuna dağıttığın güzelliktir
hep toparlamak için
O savsakladığın
ama her savsakladığında
hemen sana önemini
ve değerini hatırlatandır
O hiç unutamadığın
o en korkunç şeyin unutmak
olduğunu sana hatırlatandır
-Unutma
belleği bozulan melekler
yere düşen
pul olan
kul olanlardır-
O dayanamadıklarının içinde
hafiften parıldayan
dayanma noktasıdır
O katlanamadıklarına
katlanmanı sağlayan
hafiften ışıldayan dinginliktir
O düşlerin çarpıp
şakırdayıp
parçalanırken
yenilerini kurdurandır
O baktığın acılı aynasına sevdiğinin
bütün kutsal ağaçları
orada onun yüreğinde
yeşertendir
Ve neşeyle orda açarken
bütün titrek çiçekler
sevgini ayakta tutandır
Mehmet Özgür Ersan
Ekin Sanat sayı:13 Şubat 2006 s:44
* o: hu
57-HADİD:
1 - Göklerde ve yerde bulunan her şey Allah'ı tesbih etmektedir. O, çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
2 - Göklerin ve yerin mülkü O'nundur. O, diriltir, öldürür, O, her şeye kadirdir.
3 - O ilktir, sondur, zahirdir, bâtındır. O herşeyi bilendir.
4 - O'dur ki gökleri ve yeri altı günde yarattı. Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni, ona çıkanı bilir. Nerede olsanız O sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görmektedir.
5 - Göklerin ve yerin mülkü O'nundur. Bütün işler O'na döndürülecektir.
6 - Geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü gecenin içine sokar. O, göğüslerin özünü bilir.
7 -Sizi hâkim kıldığı, sizin yönetiminize verdiği şeylerden infak edin. Sizden, iman edenler ve infak edenler için büyük mükâfat vardır.
9 - Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna apaçık âyetler indiren O'dur. Şüphesiz Allah, size karşı çok şefkatli, çok merhametlidir.
İnsan fıtratı ona yönelmiş onu arar, onu ararken yol alması güzellikle olur. İyi ve güzelden başka şey yoktur O'nun kabında. Gerçeğin Demine Hu!
Mehmet Özgür Ersan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder